Kafa Sikmeler Bitmedi
Evde köpek beslemenin sıkıntıları var, biliyorum. Film izlerken arkadan gelen bir köpek sesi bizi hemen ayağa kaldırıyor. Önce hafiften bir hırlama ve sonra havlamalar. Anası ve babası pitbull ve boxer gibi enerji dolu köpekler olunca huyu çocuğa da geçiyor. Köpeğin kafa sikme süreci başlıyor burada. Ne kadar sus desen de gaza gelmiş bir defa.
Bu akşam da Kemal abimiz her akşam olduğu gibi bilgisayar başında oyun oynarken, silah seslerini kafaya taktı bu köpek başladı yine havlamaya. Susmuyor da. Kemal abiye doğru havlayınca aklıma Kemal abinin kışkırtmaları geldi ve artık kışkırtmamasını söyledim. Dışarıda köpeklere karşı bu çıkışları ciddi yaralanmalarımızla sonuçlandı. Kemal abi de suçun bende olduğunu iddia etti. Çok şımartmışım köpeği. İnsan evladı gibi gördüğü canlıyı şımartıyor işte. Ona ne kadar senin de haklılık payın olduğunu söylemeye kalksam da %100 suçlu benmişim. Beni benimsemiş ve korumaya çalışıyormuş. Bunu göstermek için bile bana vururmuş gibi yapıyordu köpeğe göstere göstere. İnkar etsen de, bunu ispatlamak için yaptığın davranış da kışkırtmaktı. Yine köpürdü. Sağlıklı iletişim için çift taraflı bilgi akışı olmalı. Söylediğini bana benimsetmeye çalışıyor ve söylediklerimi kesinlikle dinlemiyor. Hatalı bile olsam söylediklerimi dinlemeden kafasında kurguladıkları üzerinden suçlamaları kabul edemezdim. Artık bir yerden sonra köpek kafa sikmeyi bıraktı. Köpek 2 dakika havladı, Kemal abiyi 2 saat susturamadık. Bilgisayara geçtim kulaklığı taktım tartışma programı açtım ses yapsın diye. Diğer odadan bana ulaşamayınca odama gelip kafa sikmeye başladı. 50 yaşında bir adamın ergen kadar olgun tavrına şahit oldum bu akşam. Dışarı çıktım hem hava alıp sakinleşmeye, hem de köpeği gezdirmeye.
Dışarı adım attığımda önümüzdeki adam kocaman bir köpeği gezdiriyordu. Köpek de arkasına dönüp bize bakıyordu. Kocaman köpeğin 7 aylık çocuk olduğunu öğrendiğim de tanıdık geldi. Pablo'ydu. Cane Corsa cinsiydi. 1 aylıkken bize gelmişti. Venüs'e pati atmıştı oyun oynamak için. Venüs'ü sinirlendirince Pablo'yu torba gibi yukarı kaldırmıştım, Venüs'ten sakınmak için. Pablo tanıdı Venüs'ü yine pati atmaya kalkınca Venüs yine sinirlendi. Zaman bazı şeyleri değiştirmiyor.
Köpek parkına geldik. Oyun arkadaşları oradaydı. Fakat bir tanesi yavruladı ve asabiydi. Bu yüzden tasmayı çıkarmadım derken; Dogo Arjantin cinsinden kocaman beyaz bir köpek geldi. Hatun'du gelen. İlk ve son buluşmalarında Venüs'e mama veren biri vardı. Hatun mamaya yaklaşınca Venüs Hatun'a havladı. Hatun kocaman ağzını açıp Venüs'ün yarısını kaptı. Köpeği havada sallıyordu. Oyun arkadaşları da Venüs'ü kurtarmak için Hatun'un bacağına yapıştı. Uzun süreli tedavi süreci sonunda düzeldi Venüs. İzleri kaldı tabi ki. Bu akşam uzak köşede oturalım dedik. Bir sigara sonrası kalktık. Nasihatler devam etti. Azarlamalar devam etti. Kafa sikme o boyuta vardı ki tamam %100 ben hatalıyım dedim. Odama geçtim kulaklığımı taktım açtım oyun oynamaya çalışıyorum. Kemal abi odama geldi kafa sikmelere devam etti. Bu artık bir fikri beyan etme değildir; direk saldırıdır. Köpeği azarlamalar başladı senin yüzünden kavga ediyorduk diye. Köpeği korkutmalar başladı. Köpek arkama kaçmak için yalvarıyor resmen. Sonra karşı olduğum düşünceyi anladım. Dünya üzerindeki milyarlarca canlı haksız olabilirdi, ama Kemal abi asla. Böyle boş bir tartışma Kemal abi saatlerce susmadığı için uzadıkça uzadı. Sustum oyun oynuyorum, tartışmıyorum bile. Kemal abi kendi kendine bile tartışıp kendini haklı çıkarabiliyordu. Hayatımdan bir akşam çöpe gitti.
Sefilleri izliyoruz. Kemal abi uyuyakaldı. Köpek usulca yanıma sokuluyor. Yüz vermiyorum. Kolumu yalıyor. Ona kırıldığımı zannediyor ve kendini affettirmeye çalışıyor. Köpek bile hatasını sorgulayabilecek erdemde. Aynı evde 2 çocuk var: biri 50 yaşlarında, biri tüylü. Tartışmaya bu kadar hırs sokmak ateşi benzinle söndürmek gibi. 50 senede bunu öğrenememek için insanın çevresinde 50 sene boyunca boş insanların olması lazım. Kemal abi belki bu yüzden herkesin telefonunu açmıyor. İsminin hakkını vermeyen bir adam ama yine de beraber zaman geçirmek güzel. Çok özgürlükçü. Çok vefakar. Çok yardımsever (gerçi birçoğunu yaparken bizim de işimiz düşer diyor).
Gece birkaç sigara ve Ahmet Kaya ile kapanır. Sabah ola hayrola.
Bu akşam da Kemal abimiz her akşam olduğu gibi bilgisayar başında oyun oynarken, silah seslerini kafaya taktı bu köpek başladı yine havlamaya. Susmuyor da. Kemal abiye doğru havlayınca aklıma Kemal abinin kışkırtmaları geldi ve artık kışkırtmamasını söyledim. Dışarıda köpeklere karşı bu çıkışları ciddi yaralanmalarımızla sonuçlandı. Kemal abi de suçun bende olduğunu iddia etti. Çok şımartmışım köpeği. İnsan evladı gibi gördüğü canlıyı şımartıyor işte. Ona ne kadar senin de haklılık payın olduğunu söylemeye kalksam da %100 suçlu benmişim. Beni benimsemiş ve korumaya çalışıyormuş. Bunu göstermek için bile bana vururmuş gibi yapıyordu köpeğe göstere göstere. İnkar etsen de, bunu ispatlamak için yaptığın davranış da kışkırtmaktı. Yine köpürdü. Sağlıklı iletişim için çift taraflı bilgi akışı olmalı. Söylediğini bana benimsetmeye çalışıyor ve söylediklerimi kesinlikle dinlemiyor. Hatalı bile olsam söylediklerimi dinlemeden kafasında kurguladıkları üzerinden suçlamaları kabul edemezdim. Artık bir yerden sonra köpek kafa sikmeyi bıraktı. Köpek 2 dakika havladı, Kemal abiyi 2 saat susturamadık. Bilgisayara geçtim kulaklığı taktım tartışma programı açtım ses yapsın diye. Diğer odadan bana ulaşamayınca odama gelip kafa sikmeye başladı. 50 yaşında bir adamın ergen kadar olgun tavrına şahit oldum bu akşam. Dışarı çıktım hem hava alıp sakinleşmeye, hem de köpeği gezdirmeye.
Dışarı adım attığımda önümüzdeki adam kocaman bir köpeği gezdiriyordu. Köpek de arkasına dönüp bize bakıyordu. Kocaman köpeğin 7 aylık çocuk olduğunu öğrendiğim de tanıdık geldi. Pablo'ydu. Cane Corsa cinsiydi. 1 aylıkken bize gelmişti. Venüs'e pati atmıştı oyun oynamak için. Venüs'ü sinirlendirince Pablo'yu torba gibi yukarı kaldırmıştım, Venüs'ten sakınmak için. Pablo tanıdı Venüs'ü yine pati atmaya kalkınca Venüs yine sinirlendi. Zaman bazı şeyleri değiştirmiyor.
Sefilleri izliyoruz. Kemal abi uyuyakaldı. Köpek usulca yanıma sokuluyor. Yüz vermiyorum. Kolumu yalıyor. Ona kırıldığımı zannediyor ve kendini affettirmeye çalışıyor. Köpek bile hatasını sorgulayabilecek erdemde. Aynı evde 2 çocuk var: biri 50 yaşlarında, biri tüylü. Tartışmaya bu kadar hırs sokmak ateşi benzinle söndürmek gibi. 50 senede bunu öğrenememek için insanın çevresinde 50 sene boyunca boş insanların olması lazım. Kemal abi belki bu yüzden herkesin telefonunu açmıyor. İsminin hakkını vermeyen bir adam ama yine de beraber zaman geçirmek güzel. Çok özgürlükçü. Çok vefakar. Çok yardımsever (gerçi birçoğunu yaparken bizim de işimiz düşer diyor).
Gece birkaç sigara ve Ahmet Kaya ile kapanır. Sabah ola hayrola.