Bugün De Başkalarının Yerine Utandık Çok Şükür
Dansın ne olduğunu bilmeden üzerinde çok fazla yorum yapıyoruz. Çok kısa ve güzel bir tanım yapılmış bu sitede(http://tr.wikipedia.org/wiki/Dans). Çocuğun yaptıkları tanıma da oldukça uyuyor. Dans etmekten utanan bir halkız; hatta kendi dansımızdan değil başkalarının dansından utanabiliyoruz. Utangaç bir milletiz. Utanmadan yaptığımız şeyler de var: sokak ortasında kadınlarımıza şiddet uygulayabiliyoruz utanmadan. Dile pelesenk olmuş cinsiyetçi küfürleri (siktir git vb.) toplum içinde sarfetmekten hiç utanmayız, hatta hoşumuza gider güler bir daha söyleriz. Ülkelerindeki savaş yüzünden ülkemize gelen kadınların mağduriyetinden yararlanıp onlarla cinsel ilişki yaşamaktan utanmayız. Cinsel ilişki karşılığı bağış yaparız. Milli enerji sermayesi işçilerin, madencilerin cesetleri üzerinde yükselirken o enerji kaynaklarını BMW'lerde, Mercedes'lerde tek başımıza kullanmaktan utanmayız biz. Hatta utanmadan resimlerle belgeleriz de. Kişisel araç yüzünden sıra gelmez toplu taşıma kullanmaya. Bu yüzden göremeyiz böyle yerine utanabileceğimiz insanları. Sosyal medyadan görüp de utanırız onların yerine. Atletimizi giyer atlarız arabamıza, yolda görürüz birbirine 10 metreden daha fazla yaklaşan kız ve erkeği utanırız birden. Sokakta dans eden görünce kızarırız utancımızdan. "Ardamarın çatlamış senin!" diye haykırmak isteriz. Toplu taşımada yolcuları taciz etmekten utanmayız ama toplu taşımada kitap okumaya çok utanırız; gösteriş yaptığımızı düşünürler. Bu yüzden gösteriş yapmamak için binmeyiz toplu taşımaya, Mercedes'e biner fotolar çekeriz. Sokak müzisyenlerine değinmeden de olmazdı. Utanmadan gürültü yapıyorlar. Ne hakları var müziklerinin BMW'min sesini bastırmaya? İyi ki de dans edenler, elele tutuşan sevgililer,kitap okuyanlar,sokak sanatçıları var. Yoksa hayatımız utanmadan akıp gidecekti.